Kayıtlar

Marcel Proust etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Köşe Yazısı: Eğirdir'de Bir Bisiklet

Resim
  Necdet Subaşı’nın Mişa’sı gibiyim son günlerde. Biraz kırgın kedi yüreğim ve gitmek isteği içerisindeyim. Biraz Marcel Proust’un Albertine’i gibiyim onun gibi kayıp ve bir gün gelecek diye beklenen. Neden gitmek ister biri ve neden kaybolur tek bir söz bile etmeden. Konuşacak tek bir şey kalmayana dek bekleyip, sonra kocaman susmaktan mı? Yoksa anlaşılmamış olmanın verdiği o huzursuzluktan kaçmak için mi kaybolurlar? Belki de kaçmazlar onlar sadece kendilerini bulurlar. Aslında size bugün Eğirdir’den bahsetmek istemiştim. Hep gitmek arzusu içerisinde olduğum için, sürekli geziyorum ama ilk defa burnumun ucundaki Eğirdir’i hissederek gezdim. Güneş batıncaya kadar adayı, kiraladığım bisikletle keşfetmeye koyuldum. Pedalları çevirip yavaşça, mavilikler boyunca adanın çevresini gezip, adanın insanlarıyla konuştum. Tam limanın içerisinde bulunan, kahvehane havasındaki bahçeye oturdum ve sahibinin ısmarladığı çayımı yudumladım. İnsan neden aynı yerde durmamalı, neden sürekli yeni yerlere