Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Köşe Yazısı: Hayatın Anlamını Aramak

Resim
  Hayatın anlamını öyle ilk sorgulamada bulamadım ve panikledim çünkü; hemen herkesin hayatın anlamını bulduğundan emindim. Sanki herkes yaşıyordu onu ama ben hala bulamamıştım. Nasıl olurdu da ne için yaşıyorum sorusuna bir tek cevap veremiyordum. Para için, aşk için, tutku için, makam için diyemiyordum. Başka ne için yaşardı ki insan dedikleri? Bilemiyordum ve huzursuzluğum gittikçe artıyordu. Konuşmak, yürümek ve hatta nefes alıp vermek bile saçma sapan geliyordu. Ölmek diye bir şey vardı, onun da ne olduğunu tam bilmiyordum. İnsan neden doğar, insan neden yaşar ve ölür sorularının cevabı yüzyıllardır bulunamamıştı, ben mi bulacaktım? Sahi neydi bu durmak bilmeyen düşünceler, neydi bu hayatı ve ölümü sorgulamalar? Herkes gibi yaşasana hayatını, neden bir gece ansızın sokaktaki çocuklara ağlarsın? Neden insanlar savaşıyor diye düşünüp durursun, herkes gibi uyusan olmuyor mu? Bunlar yetmez gibi bir de kendine inancını yitiriyor ve koca evrende minicik bir nokta kadar kalıyordum, yıldı

Köşe Yazısı: Yılgın Sevgiler

Resim
Durur muydu orada bir yerde yaşamak,  yaşamak seni ve tüm hikayeleri sil baştan.  Bu heyecan kalbimi delik deşik yapar mıydı,  bir savaş meydanında,  yoksa sular mıydık bahçemizdeki çiçekleri aşkla.  Yeter miydi gerçekten sevmek,  sevmek çözer miydi bizi, dilimizi.  Kimsenin çaresizlikten susmadığı bir yer kaldı mı?  Bir yer var mı hala gidilecek,  çirkin kelimelerin değmediği.  Bir yer varsa söyleyin bu gezegeni mahvetmeden varılacak.  Bir kehanet miydi yaşamak dedikleri.  Önce dağları devirecek,  sonra nehirleri içecek bir canavar mıydı yaşamak.  Uçmak kirli miydi özgürce uçmak?  Hangi devirde kaldı o berrak sular,  kızıl ağaçlar sadece güneşin renginden değil miydi şimdi bu saatlerde.  Neden koalalar evsiz kaldı ve kırlangıçlar gitti gökyüzünden?  Biz yeterince sevemedik mi bu yeryüzünü,  o yüzden mi tükettik koca bir yılı şimdiden?  Çözüm madem sevmek ve paylaşmaktı,  neden çölleşti denizlerimiz?  Hala derin bir nefes alabiliyorken,  hala denizlere açılabiliyorken düşmeliyiz peşine

Köşe Yazısı: Dünyayı Kurtarmak

Resim
Her şey kötü gitse bile hayatlarımızda, yine de orada iyi şeylerin bizi beklediğine inanırız bazımız. Bazılarımız elinde kalan son kişiye veya son fırsata sarılır. Kopan fırtınaları, feryatları, acıları duymazdan gelip işimize dört elle sarılırız. Bazılarımız dünyayı değiştirebilmek için sabah 5'te kalkar ve rutinine başlar. Çalışır çalışır daha çok çalışır. Saatler gittikçe büyüyen galaksiye sığmaz olur geceleri de çalışır. Yaşamaya devam ederken, şarkılar çalınır, yine şiirler yazılır, âşık olunur ve bir sürü şey işte. Nihayetinde bu dünyadan giderken klasik birkaç cümle kurulur hakkımızda. İyi insandı, herkese yardım ederdi, çok inatçıydı, hep sessizdi gibi. Yazdıklarınız, yaptığınız işler unutulur ve tozlu raflara kaldırılır en sonunda. Şimdi o tozlu raflardan bakıyoruz hayatlarımıza, geriye ne kaldı bizden? Neden gelmiştin bu gezegene, sen gerçekten hangisiydin o tanımlamaların? Belki hepsiydin belki de hiç biriydin. Şimdi sonsuz bir boşlukta mısın yoksa yepyeni bir g

Kuantum Üzerine

  Eşyanın, insanın enerjisi siz dokununca size geçermiş. Her insandan bir parça taşırmışız farkında olmadan. Dokunduğumuz şeyden bize geçen bir hissiyat varmış. O yüzden hayatımızdaki beş insanın ortalaması olduğumuz söylenir bize. Nasıl davranışlara, sözcüklere maruz kaldığımız belirler bizim de enerjimizi. Şefkatli bir dil şefkat doğururken, şiddet dolu bir dil de zehrini bırakır bedeninizde ve zihninizde. Bunu temizlemek zorundayız, bizde kalan o kötü şifreleri kırmalıyız. Derinleşmiş ilişkiler bize şifa olurken, bu yüzden paraşüt ilişkiler zehirlidir denir.