Kayıtlar

deneme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şairlerin Dünyası: Nilgün Marmara, TÜRK KADIN YOLU

Resim
------------------------------------------- Ben sana olmalıyım, Bana sen bir kaynak. Görüyorum geç, kıyım çok yakın! Biliyorum artık mut uzaklığını. Sen yüzümü götürmüyorsun, Kendi gözünü bile! -------------------------------- Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu Nilgün Marmara. O çok özel biriydi pek çok insan için. Bilinç altımızda yatan o kıyametin habercisiydi sanki, Nilgün Marmara.  Tıpkı o şiirinde bahsettiği;  Bir kediydi belki bu dünya,  sinsice aklımızı okuyan  ve bacaklarımıza sürtünerek bize mırıldayan.  Belki kulak vermeliydik o sese.  Belki de düşmemeliydik, o tatlı bıyık altından gülümsemelerine. Hep gelirdi üzerimize hayat olmadık anlarda,  tüyleri sıcacık bir kedi gibi.  Ne vakit elimizi uzatsak acıtırdı hayat. Suçlu bir kedi gibi kalbimize bir çizik atarak.  Ah Nilgün Marmara!! Neydi ki seni derinden yaralayan?  Anlayışsız hayat mıydı seni koparan yaşamaktan?  Sebebi neydi dizelerinde gizlenmiş, o sessiz çığlıklarının? B

Şiir: 9. Gezegenin Keşfi

İnsan... "Keşfedilemeyen 9. Gezegen." İnsan;  Bu dünyaya ayak basmış olmasına rağmen, aynı anda tüm gezegenlerde olmanın arzusunu duyar.  Hep daha fazlasına sahip olmaya çalışan tek gezegen.  Karanlıkta kaldığı için bazen görünür, bazen kaybolur.  Onu keşfetmek hiçbir zaman mümkün olmamıştır.  Bu dünyaya bir su damlası olarak gelir, tüm evreni keşfedecek güce sahip tek varlık hatta. Bir kadının içinde hayat bulur ve doğar. Sonra sürünmeye başlar.  Heyecanlıdır ilk adımını atmak için.  Nihayet o ilk adımını atar ve koşmaya heveslenir.  Koşmayı öğrenir ve en hızlı koşan olmak ister. Nihayet yavaşlar; siz yavaşladığını görürsünüz.  Ancak o sonra uzaklaşır, kaybolur, gider. Keşfetmek onun için bir tutkuya dönüşmüştür.  Tutkulu bir insan asla gözle görülmez.  O yalnızlığın rengine dönüşmüştür.  Karanlığın içinde siyahları giyer ve kendisiyle bir bütün olur. Tüm gezegenlere ayak basar, dünyaya sığmaz olur hayalleri, sonsuz galaksiden taşar. Özgürdür, cesurdur, isteklidir. Aslında k

Şiir: Nedir Bu Mutluluk Dedikleri ?

İnsan bir çılgınlık yaptı ve mutlu olmak istedi... Mutluluk der durur insanlar sürekli.  Mutsuzluktan yakınırlar her fırsatta. Bilmedikleri şey mutluluğun ne olduğu aslında.  Zannederler ki mutluluk; dilerlerse, avuçlarında beliriverir.  Onu alıp saklasak diye düşünürler.  Sıkıca tutarlar avuçlarında. Mutluluk yakasına yapışıp, onu sonsuza dek seninle kalmaya ikna edebileceğin bir şey mi? Mutluluk bir tanrı misafiri gibi gelmez ki kapıya. Mutluluk bir yanıp bir sönen şehir ışıkları gibidir. Birde kalıcı olduğunu zannettikleri mutluluk türü vardır.  Sevdiğiniz insanın yüreğinde gelir kapınıza.  M utluluğun tüm yükünü taşıyan o insan, sizin en değerliniz olur sonra.  O size mutluluk katar durmadan: "Mutluluk sarhoşluğu" denir buna. Mutluluğun insanı en çok çarpanı da bu kalpten bulaşanı galiba.  Tattırdığı mutluluk, size vereceği acının karşılığıdır aslında. ve her zaman acı büyüktür mutluluktan...